-
1 kambur
kambur Buckel m; Ausbuchtung f, Wölbung f; bucklig; gekrümmt; fig Kummer m; Hindernis n;-e kambur daha geliyor fig (die Sache) hat noch einen Haken;kambur felek launische(s) Schicksal;kambur üstüne kambur (oder kambur kambur üstüne) Pechsträhne f;-in kamburu çıkmak einen Buckel bekommen; fig von der Arbeit gebeugt sein
См. также в других словарях:
kambur felek — is., ği Talih ve kader için sitem yollu kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
felek — is., ği, esk., Ar. felek 1) Gök, gökyüzü, sema 2) Dünya, âlem 3) Talih, baht, şans Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı. C. Meriç 4) Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı Birleşik Sözler çarkıfelek kahpe felek kambur felek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kambur — is. 1) Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur 2) Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntı 3) Yapı veya eşyada dışarıya doğru eğrilme 4) sf. Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse) 5) mec. Sıkıntı … Çağatay Osmanlı Sözlük